Bir sabah iki yavru tilki ormanda yürürlerken aniden önlerine beyaz bir tavşan atlayıp parmağını neredeyse bunların gözüne sokarak 'Tidin ananızı tideceem!!!' demiş.
Ödleri kopan minik tilkiler koşarak yuvalarına gitmişler.
Anneleri bunları soluk soluğa görünce ne olduğunu sormuş.
Yavrular: 'Biz yolda yürürken bu sabah önümüze beyaz bir tavşan atlayıp 'Tidin ananızı tideceemm ' dedi, çok korktuk, hemen eve geldik' demişler.
Anne tilki çok sinirlenmiş: 'Kimmiş o tavşan, bir görürsem gününü gösteririm ben ona!' demiş.
Ertesi gün yine yavrular ormanda oynarken ayni beyaz tavşan yine bir şekilde ortaya çıkıp repliğini söyleyip ortadan kaybolmuş.
Yavrular akşam yine annelerine söylemişler ve anneleri Daha da sinirlenmiş. Bir sonraki gün anne tilki ormanda çocuklarını uzaktan izlemeye karar vermiş.
Saklandığı yerden beyaz tavşanın yavrularının önüne atlayıp 'Haaa, tidin ananızı diteceem!!' diye tehdit ettiğini görünce fırlayıp tavşanı kovalamaya başlamış.
Tavşan önde anne tilki arkada koşarlarken tavşan bir ağaç kovuğuna dalıp öbür tarafından çıkmış.
Ancak o hızla kovuğa dalan anne tilki kovuğa sıkışmış.
Kafası kovuğun içinde, poposu dışarıda kurtulmak icin debelenirken tavsan kovuğun etrafından koşarak dolaşmış ve anne tilkinin arkasına geçip seslenmiş:
"Hiç de canım çekmiyor ama, çocuklara söz verdim... "