28 Mayıs 2011 Cumartesi

İmamlar...

Rizeli imamlarla Trabzonlu imamlar turnuva düzenleyip ayda bir maç yaparlarmış. Ama maçı hep Rizeli imamlar kazanırlarmış.

Trabzonlular bir gün;

-Bu boyle citmez, buna bir çare bulalum, hep yeniliyoruz- demişler. Takım kaptanı olan Temel Hoca öyle bir teklifte bulunmuş ki...

-Ula bizim Trabzonsporli Hami’ye sari cubbeyi ciydirelum, bu da bizim Hami Hoca, merkez caminin imami, yeni tayin oldi diye kandiriruz demiş. Bu teklifi kabul edilmiş ve ilk maçta Hamiyi de alıp Rize’ye maça gitmişler. Ama maçı yine 2-1 kaybetmişler.

Dönüşte takım kaptanı Temel Hocaya komşusu sormuş:

-Temel, ne oldi maçin sonuci, kazanabildiniz mu?

-Yok, Rizeliler biz yine 2-1 yenduler.

-Yapma ya, kim atti golleri?

-Bizim goli Hami Hoca atti, onlarin gollerini de Del Pierro Hoca ile, Roberto Carlos Hoca atti.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Sen Buna Hayat Mı Diyorsun?

Temel Mars'a giden ilk astronottur, tüm dünya gözünü Temel'den gelecek haberlere dikmiştir. 4 yıl sonra dünyaya dönen Temel'e dünyaya ayak basar basmaz sorarlar:
- Mars'ta hayat var mı?
Temel cevap verir:
- Yoktur.
Herkes hayal kırıklığı içindedir. Temel'i uçağa bindirip Trabzon'a yollarlar. Akşam oğlu dayanamayıp sorar:
- Baba, hakkaten hayat yok muydu?
Temel omuz silker
-Saat 11 dedin mi tüm tükkanlar kapanayi uşağum... Sen buna hayat mı deyisun?

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Emin olmak...

Ormanda dolaşan 2 avcıdan biri birden bire yere düşer. Arkadaşı, düşen adamın nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür. Bunun üzerine telefonla acil yardımı arar.
-"Arkadaşım öldü, ne yapabilirim" diye sorar.
Telefondaki ses yanıtlar:
-"Sakin olun. Size yardım edebilirim. Ama önce arkadaşınızın ölüp ölmediğinden emin olalım."
Telefonda bir süre sessizlik olur ve bir silah sesi işitilir.
Avcı telefonu tekrar eline alır ve şöyle der:
-"Evet, tamam. Şimdi ne yapacağım?"

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Hesap

Adamın biri, bir lokantanın önünden geçerken, bir bakmış camda kocaman bir ilan:

" Sen ye torunun ödesin!"

Adamın hoşuna gitmiş bu ilan. Girmiş içeri bir güzel karnını doyurmuş.

Tam kalkacağı sırada garson hesabı getirmiş. Adam çıkışmış tabi:

"Bu ne kardeşim. Hani torunum ödeyecekti?"

"Tamam beyefendi haklısınız ama, bu zaten dedenizin hesabı."

Cennete Kabul Odasında...

Cennete kabul odasının kapısı çalınmış, görevli Melek kapıyı açmış, içeri bir adam girmiş.
-"Buyrun," demiş Melek. Adamın, "Efendim ben..." demesiyle kaybolması bir olmuş. Aradan biraz geçmiş, tekrar kapı vurulmuş, Melek kalkıp kapıyı açmış. Aynı adam,
-"Esasında şimdi," demiş ve tekrar kaybolmuş.
Bir iki dakika sonra yine kapı vurulmuş, aynı adam daha ağzını açmadan kaybolunca...
Melek, "Yeter ama.." demiş,
-"Dalga mı geçiyorsun benimle?"
-"İnanın niyetim o değil efendim," demiş adam giderek uzaklaşan bir sesle.
-"Doktorun biri aşağıda beni hayata döndürmek için elektroşok uyguluyor!

8 Mayıs 2011 Pazar

Bilet...

Üç mühendis ve üç işletmecinin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir. Tren garına giderler. Üç işletmeci 3 bilet aldığı halde mühendisler tek bilet alır. İşletmeciler bunun sebebini sorduklarında mühendisler "Bekleyin ve görün." derler.

Trene binerler ve tren hareket ettikten bir sure sonra üç mühendis kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktör gelir ve üç işletmeciden üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp "Bilet lütfen!" der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. İşletmeciler bunu görürler. Taktiği kapmışlardır.

Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. İşletmeciler bu sefer tek bilet almışlardır. Mühendisler ise hiç bilet almaz. İşletmeciler yine şaşırıp sebebini sorduklarında mühendisler yine bekleyip görmelerini söylerler.

Bir sure sonra yolculuk başlar. Önce işletmeciler kalkıp tuvalete girer. Ardından da mühendisler karşısındaki tuvalete girer. Kondüktörün gelmesine yakın bir mühendis çıkıp karşı kapıyı tıklatır ve "Bilet lütfen!" der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatır. Bileti alan mühendis diğer tuvalete geri girer.