Sonunda
katil oldum..
Öldürdüm
karıyı..
Bu
mektubu da yazıyorum ki bunalımdan çıkamaz intihar edersem beni anlayan
birileri olur belki...
*
Bakın
karıyı neden öldürdüm anlatayım…
Her
şey 2 yıl önce bu mahalleye, daha doğrusu apartmana taşınmamızla başladı...
Karım
yeni komşular edindi… Altımız üstümüz geveze kadınlarla doldu, gelgitler günler
münler başladı bilirsiniz işte muhabbeti…
Bir
gün alışveriş yaptım eve döndüm. Elimde bir torba dolusu erzak Zaten trafik
yüzünden burnumdan soluyorum. Eve girdim. Karıma gülümseyerek konuşmaya
başlayacaktım ki, bana şöyle dedi:
-
Kazım bu ne bu?
-
Erzak karıcım, alışverişten geliyorum.
-
Erzak anladık da neden bu kadar?
-
Eh işte bi kaç gün yetecek kadar, hafta sonu süpermarkete gideriz.
-
Yandaki komşunun kocası her gün iki file dolu geliyor senin haberin var mı?
Çok
şaşırmıştım. Böyle bir huyu yoktu bu kadının. Ses etmedim. Ertesi gün iki torba
doldurdum geldim. Bir buket de çiçek... Ne dese bayılırsınız?
-
Kazııııııım bu ne bu?
-
Sana çiçek getirdim karıcım.
-
Onu anladık, neden 8 tane gül?
-
Sen seversin...
-
Hayır işte. Ben orkide seviyorum. Karşı komşumuz daha dün karısına 3 tane tabak
kadar orkide bulmuş getirdi, senin haberin var mı?
Yahu
ne oluyor bu karıya… Eskiden böyle diildi. Daha ertesi gün bir orkide buldum,
elim yine dolu 2 file, bi de ne zamandır istediği klasik müzik kasetlerini
aldım geldim...
-
Kazııııııııım bu ne bu?
-
Orkide, istemiştin ya hani!
-
Hayır onu demiyorum, bu kasetler.
-
Haa senin çok istediğin kasetler vardı ya hani.
-
Aaaa ben sana bunları al mı dedim? Ben bunları seviyorum dedim.
-
Ama karıcım.
-
Ama mama istemem. Ben istemeden bişey alınmıycak! Hem bana CD alıcaksın bundan
sonra. Bütün apartmanda CD çalamayan bi ben kaldım. Bundan sonra CD alınacak bu
eve.. Bak haftaya günüm var. Hemen CD istiyorum.
-
Hanııııııım bak sana ne aldım!
-
Aaaa Kazım?
-
Çok sevindin di mi?
-
Bu ne bu?
-
Sanyo müzik seti hem de CD çaları var. Bak bunlar da CD'ler.
-
Kazım sen ne müsrif ve işe yaramaz bi herifsin?
-
Ne oldu karıcım?
-
Sanyo alınır mı hiç?
-
Neden ki Sanyo'da bişey mi var?
-
Tabi ki, apartmandaki herkesin Sony'si, Pioneer'i var. Ben nasıl göstericem
bunu millete. Uhü uhüüü. Hüngüüüürrrr. Bunun watt'ı da düşük. Superbass'ı da
yok. Ühüüüü, sen beni sevmiyorsun, ühhüüüüüüü....
Allalaaa,
karıya bak yaa, nereden ne buldu şimdi? Hem nerden öğrenmiş duymuş bu abudik
gubidik lafları? Ulan karılar kendi aralarında superbass'dan mı konuşuyolar?
Yoksa devir değişti de ben başka bi çağda mı yaşıyorum, nedir yarabbim bu
karabasan...
Gittik
Sony ile değiştirdik tabi. 3D-Deepbass'lısını aldık, hanım hava atıcak
İNŞALLAH.
Sony
alanlara da cep telefonu veriyolarmış iyi mi? Hem de hattı kartı bedava. Eh hanım
haklıymış demek ki. Gerçi iki kat para ödedim ama bedava cep telefonu verdiler,
o da aradan çıktı. Hemen eve koşarak döndüm:
-Hanııımmm
baksana cep telefon hediyesi de varmış!
-
Kazım?
-
Neeeeeeee ?!
-
Bu ne bu?
-
Ce ce cep tele.... tele.....
-
Görüyoruz kör diiliz! Cep telefonu ile kurtulabiliceğini mi sandın? Bunlar
demode oldu artık. Herkesin var cep telefonu. Sen hangi devirde yaşıyosun? Bak
alt komşunun kocası karısına bilgisayar aldı. Hem de internetli. Bi hava atıyo
ki sorma. Ben de istiyorum.
-
Hadi ya?
-
Tabi ya, senin bunlardan haberin yok tabi. Elalem uzaya gidicek yakında.
-
Ama karıcım biliyosun seneye düşünüyoduk zaten bilgisayar falan...
-
Anlamam ben. Hemen istiyorum. Haftaya günüm var, göstericem.
Ulan
karı esas ben sana yakında gününü göstericem... Ama ses etmedim yine. Sonradan
düşündüm aslında haklı, ne göstericek öbür kadınlara? Hemen arkadaşlardan biraz
anlayanlara telefon ettim cepten. Ooo amma da meraklısı varmış bu işin.. Hepsi
koşup geldi. Kimi diyo Pentium III al, öbürü diyo modemi 56 olsun, beriki diyo
voodoo kartı taktır.
Eüzibillahimin...
Nedir
hocam bu Vudu? Gittik bilgisayarcıya. Beni evirdi çevirdi elimdekini
avcumdakini aldı. Üstüne de 3 senet yaptı, bilgisayarımızı aldık.
Doğru
eve koştum, hanım baylıcak artık, bilgisayarımız bile var. Komşulara bile
yetiştik. Pardon çağı yakaladık diyorum.
-
Kazım...!!! Karşı komşular dolby prologic almışlar. Ben de istiyorum.
-
Kazım...!!! Yan komşular CD yazıcı almışlar. Bana hemen 8X hızlısı alınıcak.
-
Kazım...!!! Üst komşular arabaya GPS taktırmışlar. Taktır çabuk yollarda
kaybolmayalım.
-
Kazım...!!! İki alttakilere Çarkıfelek'ten araba çıktı. Ben de istiyorum, ara
hemen, bana da çıksın !
-
Kazım...!!! İki üsttekiler digital çanak taktırttı. Çık çatıya sen de tak.
Benim yok dedirtme bana...!!!!
-
Kazım...!!! Kapıcının karısının bile DVD playeri var !
Aylar
içinde eriyip yitiyordum. Elde avuçta kalmadığı gibi bilmem kaçıncı tüketici
kredisini tüketmiş, belli başlı bütün bankalara borç takmış, bilmem kaçıncı
kredi kartını bağlatmış vaziyetteydim.
Hayret
bi şekilde bankalar hala daha geliyolar: Bireysel hesap açalım, depozitli
hesabımız var, hesabınızda para yokken para çekin, buyrun burdan yiyin... Ben
kafayı yemişim birader borç içinde yüzüyoruz zaten. Ulan peki bu kadar parayı
bu apartmandakiler nereden buluyodu?
Bir
gün karım yine karşıma geçti:
-
Kazım! Bütün apartmandaki kocaların yan geliri var senin neden yok? Rüşvet mi
yersin, mafya mı olursun, gece işi mi bulursun, ne yapıcaksan yap, ben anlamam!
Bi
tokat çaktım ki ben bile inanamadım. Karı boylu boyunca yerdeydi.
-
...
Karıyı
eşşek sudan gelene kadar dövdüm. Ambulans çağırdım, doğru hastaneye. Bir süre
korktum beni sorguya çekerler mi diye ama karı şikayetçi olmadı.
Haftaya
taburcu oldu geldi. Eve girer girmez:
-
Kazım, ALLAH belacığını versin herif!
-
Ne var lan yine ne?
-
Beni sigorta hastanelerinde süründürdün, ALLAH da seni teneşirlerde
süründürsün!
-
Ne diyon karı ne diyon seennnnnnnn.....!!!!!!
-
Karşı komşunun kocası karısını özel sağlık hastanesinde baktırmış gül gibi!
Millet karısını dövüyo ama özel hastanelerde özel odalarda baktırıyo. Beni
rezil ettin ele güne!
-
Ha?
-
Yan komşu var ya, dövmekle kalmamış, ayaklarını da kırmış karının, sen ne biçim
herifsin? Gücün mü yok? Iktidarın mı yok? Sen ne biçim ERKEKSIN heriiiiff!
Bunu
duydum ya gözüm dönmüş. Ne kendimi biliyorum ne olanları hatırlıyorum. Karıyı
39 yerinden bıçaklayıp serdim yere. Üstüne 15-20 bıçak daha saplamışım, bıçak
saplanmadık yerim kaldı şikayeti etmesin diye!
İşte
böyle...
Sanıyosunuz
ki her şey çözümlendi. Hayır. Şimdi hapisteyim fakat daha kötü durumdayım. Her
gece kabus görüyorum. Karım her gece rüyama giriyo....
Bana
ne diyo biliyo musunuz?
-
Kazım...
Yaaa,
boşverin. Söyleyip sizi de deli etmiyim şimdi. Neyseki yalnız diilim. Üst
komşum Ahmet Bey üst ranzada, Alt komşum Ali Bey alt ranzada, yan komşular da
yan koğuştalar...