13 Ekim 2009 Salı

Afacanlar…

Mahalledeki iki afacan çocuk, yaramazlıklarıyla tüm mahalleyi bıktırmış.

Kırılan camların, çizilen duvarların, lastiği indirilen otomobillerin, kuyruğuna teneke bağlanan kedilerin sorumlusu, hep afacan kardeşler.

Anne ve baba bu işten iyice usanmışlar…

Sonunda, kilisenin papazına gidip, yardım istemişler. Papaz da;

“çocukları bana gönderin, konuşayım” demiş.

Çocuklar gelmiş.

Papaz önce büyük olanı yanına çağırmış;

”Söyle bakalım evladım, Tanrı nerede?”

Çocuk susmuş…

Papaz tekrar sormuş:

Evladım söylesene, Tanrı nerede?”

Çocuk susmaya devam etmiş. Papaz ısrarla sormuş, çocuk yine susmaya devam etmiş. Papaz, sonunda sinirlenmiş:

“Konuşsana be çocuk, nerede Tanrı?”

Çocuk, aniden fırlayıp koşmaya başlamış. Koşarken kardeşine de seslenmiş:

“Kaçalım çabuk!..”

Eve gidip odalarına girmiş ve kapı kilitlemişler.

Küçük oğlan, büyüğüne sormuş:

Neden kaçtık, ve neden saklanıyoruz?’

Büyük yanıtlamış:

“Bu kez olay ciddi… Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar…”

Hiç yorum yok: