1 Şubat 2012 Çarşamba

İnat...


Temel, İdris ve Dursun kahvede oturmuşlar, hepsi de en inatçı olanın kendisi olduğunu iddia ediyorlar. İdris;
-"en inatçı benim" demiş.
-"Geçen kış eve biraz geç kaldum. Lapa lapa kar yağıyor, hava da kararmişdu. Kapiyi çaldum. Hatice içerden "Kim o ?" diye seslendi. Bilmiyor mu o saatte benden başka kimsenin gelmeyeceğinu. Sabaha kadar ben kapıyı çaldum, O 'kim o?' dedu. İnadumdan sesimu çıkarmadum.”
Dursun atılmış;
-"O da bir şey mi? Dişim ağrıyordu, dişçiye cittum. Şu ağrıyan dişimu çekiver dedum. Dişçi 'hangisi' diye sordi. O kadar okimuşsun, dişçi olmişsun, sen bilmeyeceksun da ben mi bileceğum dedum. Bir dişimi çekti. Sordu 'Bu mi?' "hayır." İkinci dişimi çekti sordu 'Bu mi?' İnadımdan söylemedum. Ancak 7. dişten sonra bulabildi."
Temel gülmüş;
-"İkiniz de inatçısınız, bileyrum, ama benim kadar olamazsinuz. Fadime’yle evlenduğumuz gece 'Başım ağrıyor, canım istemiyor' diye bir sürü pahane uydirdu, beraber olamaduk. Ondan sonra da kendisi istedu ama inadumdan o gün bugündur ben istemeyrum...
Dursun’la İdris birlikte atılmışlar:
-"Atma be Temel. 17 yaşındaki Ayşe ile 14'ündeki İlyas kimdendur?"
-"Valla inadumdan oni da sormamişum."

Hiç yorum yok: