8 Nisan 2012 Pazar

Tanıdık bir sarışın...

Yokuşdan inmekte olan büyük bir kamyon kırmızı ışıkta durunca, arkasından gelip yanında duran arabadaki sarışın camını indirir ve bağırır:
-"Hey benim adım Nazlı Ilıcak!.. Yükünüz dökülüyor, haberiniz olsun..."
Kamyoncu bakar gözlerinin içine doğru hafifçe sırıtır ve sarışına aldırmaz, ışık yeşil yanınca sürer kamyonunu... Öbür kırmızı ışıkta durulduğunda sarışın yine yakalar kamyonu:
-"Hey, duymadınız!.. Ben Nazlı Ilıcak!.. Yükünüz yola dökülüyor diyorum."
Kamyoncu yine istifini bozmadan aracını sürer ışık yandığında...
Üçüncü kırmızı ışıkta artık sarışın dayanamaz ve arabasından fırlar, başlar kamyonun camını yumruklamaya ve indirtir adamı aşağı.
-"Yahu ben Nazlı Ilıcak!.. Yükünüz dökülüyor!.. diyorum size..."
Kamyoncu kadına bakar ve
-"Hey hanım benim adım da Mehmet. Memlekette kış var ve yollar buz tutmasın diye kamyonla tuz dökmek zorundayım!.."

7 Nisan 2012 Cumartesi

Kaynanalık bir sanattır..

Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet' in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet’in annesi, evi şöyle bir dolaşıp inceler. Ve akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup olmadığını merak eder.
Mehmet aklını okumuşçasına annesine der ki:
- Ne düşündüğünü biliyorum, ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
Akşam yemeğinden sonra Mehmet’in annesi evine döner. Aradan bir iki gün sonra, Handan der ki:
- Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kâsesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
- Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir arayayım. Ve telefon açar:
- Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki; Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kâsesi kayıp.
Annesi Mehmet’e şöyle cevap verir:
- Sevgili oğlum, Handan'la yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki; Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kâsesini çoktan bulmuş olurdu.

4 Nisan 2012 Çarşamba

Çek ellerini...

Adam gözlerini açarken zorlanıyordu. İlk gördüğü komidinin üzerindeki bir kutu aspirin ve bir bardak suydu. Ayaklandı ve yatağının üzerine oturdu. Etrafına bakarken, dürülü ütülenmis kıyafetleri gözüne ilişti. Yatak odası toplanmış ve tertemiz olmuş. Aspirini eline alırken karısının bırakmış oldugu bir notu farketti:
“Aşkım, kahvaltın mutfakta hazır, ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni seviyorum"
Mutfağa doğru yöneldi. Gerçekten de kahvaltısı hazırdı ve gazeteside masanın üzerindeydi. Oğu da oturmuş kahvaltısını ediyordu. Babası oğluna sordu:
-"Oğlum, dün gece neler oldu?"
Oğlu:
-"Ya baba, sorma, sen dün gece saat 3´e dogru eve geldin, zil zurna sarhoştun, neredeyse baygın bir şekildeydin. Bütün mobilyalara vurdun, ortalığı kırıp döktün, salona kustun ve nerdeyse kapıya doğru giderken gözünü çarpıp kör ediyordun"
Baba şaşkın:
-"Peki oğlum, neden ortalık toplu ve kahvaltım hazır masada?"
Oğlu:
-"Ha bunlar mı? Annem seni yatak odasına sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken,
-"Çek ellerini pis orospu, benim mutlu bir evliliğim var" dedin.

3 Nisan 2012 Salı

Çocuk..

Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
-"Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
Hakim kocaya sormuş:
-"Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam;
-"Var tabii" demiş ve anlatmış:
-"Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?"
Hakim katibe dönmüş:
-"Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."

2 Nisan 2012 Pazartesi

Pul koleksiyonu.

Temel çok güzel bir kadını gözüne kestirmiş. Kadının peşinden ayrılmıyor ve bir taraftan da nasıl ayartırım diye düşünüyormuş. Klasik tavlama usullerinden biri gelmiş aklına ve birden kadına dönüp:
- Hadi bize gidelum sağa pul kolleksiyonumu cöstereyum.
Kadın şaşırır fakat bozuntuya vermez:
- Peki ya beğenmezsem?
- O zaman ciyinur cidersun!..