20 Kasım 2012 Salı

Temelin Bıçağı


Eşraftan birisi bir gün, Trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla demlenmeye başlamışlar. Bir ara, Karadenizlinin belinde kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi?
-“Bıçağına bayıldım...” demiş. Adam, masaya bir 50 lik banknot basarak, “aldım gitti!.”
-“Pen picaumi vermem...” demiş Karadenizli.
-“Al, sana 100 o zaman..” diye vurmuş 100 lük banknotu masaya.
-“Vermem!..” demiş kararlı bir şekilde Karadenizli.
-“ooo amma uzattın ha...” demiş bizimki.... “Bak bu son teklifim! Al sana 300 TL. Daha da param kalmadı.”
-“Haçan sen anlamiymisun, vermeyecegum dedum picagumi...”
Adam takmış bir kere bıçağa. Çıkarmış bileğindeki Rolex saati.
-“Bak arkadaş, bu var ya bu? Hayatında göremeyeceğin kadar para eder. Bak son teklifim, veriyor musun bıçağı?”
-“Arkadaşum, ne istersen iste, picagumi isteme penden...”
-“Sen ne kaçırdığının fakında değilsin galiba. Bak, bu saat, var ya,som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut..”
-“Haydaa, sen penu anlamaysun kaliba. Vermeyceum daaaa... Hele bak! Diyelum ki aldum saatinu, verdum picagimuuu... Yarin celdum kahveye haburda bir kahve iceceum... Kalkti pirisu dedu baa ‘Ananu belleyeyum!’ Ne diyeceum pen ona? Altiyi ceyrek geciiii?..”

Hiç yorum yok: