29 Ağustos 2017 Salı

Ne yapmiceez, gurur yapmiceez..

Temel at yarışı oynamaktadır.
Bir arkadaşından çok iyi tüyo veren bir adamın adını öğrenir. Hemen koşar:
Bugün yapılacak yarışta hangilerine oynamalıyım? der.
Adam şöyle bir bakar:
Sen kaç yaşındasın? diye sorar.
'38' der Temel. Adam da;
'Tamam, git 3 ve 8' e oyna.'
Gerçekten adamın verdiği tüyo yarışlar sonunda tutmuştur.
Temel ikinci hafta yine gider. Adam:
'Sen kaç kilosun?' der.
Temel ' 76 kiloyum.' deyince;
'Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna.' der.
Bu yarışın sonuçlarını da adam doğru tahmin etmiştir.
Arkadaşları da şaşkınlık içinde izlemektedirler.
Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasını cebine koyar, yine aynı adamın yolunu tutar.
Adam bu kez başka bir soru sorar (onu siz tahmin edin)
Temel şaşkınlık içinde ' 25 cm. ' deyince adam da
'Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksın' der.
Arkadaşları yarışın sonuçlarını çok merak etmektedirler.
Ertesi gün hemen Temel' in yanına koşarlar,
Temel'in morali çok bozuktur.
Hemen sorarlar ne oldu diye.
Temel' in verdiği yanıt ise şudur:

'Gururumun kurbanı oldum. 1 ve 3 kazandı.'

Hörgüç..

Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru deve anneye dönmüş:
- Sana bir şey sorabilir miyim, anne?
- Elbette yavrum sor.
- Anne, bizim niye hörgücümüz var?
Anne gururla:
- Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde herhangi birisinden çok daha uzun süre susuz dayanabiliriz.
- Peki Anne, bizim bacaklarımız niye bu kadar uzun ve ayaklarımız yuvarlak?
- Evladım der anne deve biraz daha gururlanarak..
- Bu sayede biz çölün kumlarında herkesten daha rahat ve daha hızlı hareket edebiliriz.
- Bunu da anladım, peki, kirpiklerimiz niye böyle uzun, bazen görüşümü bile bozuyorlar.
- Hayatım onlar gözlerimizi çölün kumlarından korur, gözümüze kum kaçmaz...
- Anladım, hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz için su depolar, Bacaklarımız uzun ve böylece çölde daha hızlı ve rahat hareket edebiliriz, kirpiklerimiz gözlerimizi çölün kumlarından korur... Anlayamadığım şey o zaman bu Allah’ın cezası hayvanat bahçesinde ne işimiz var?
*

Becerileriniz, yetenekleriniz, özellikleriniz ve tecrübeleriniz sadece doğru yerdeyseniz işinize yarar. (Siz şu anda neredesiniz???)

23 Ağustos 2017 Çarşamba

OTÇ

Modern bir hastanede çok sıkışan bir adam defalarca denemesine karşın devamlı meşgul olan erkekler tuvaletine giremez.
Adamın zor durumunu gören bir hemşire adamın haline acır,
- Bayım, duvardaki tuşların hiç birine dokunmayacağınıza söz verirseniz bizim çok özel tuvaleti kullanabilirsiniz.' diyerek yardımcı olur.
Adam teşekkür eder, ihtiyacını giderdikten sonra gözleri karşısındaki duvarda bulunan ve üstünde IS, IH, TP ve OTC yazan rengarenk tuşlara takılır.
Biraz tereddüt eder, söz vermiştir. Ancak merakını yenemeyerek IS yazan birinci tuşa dokunur. Altından fışkıran ılık su anında adamın altını yıkar.
Erkekler tuvaletinde böyle bir lüksü hiç yaşamamış adam, daha büyük bir haz beklentisi içinde IH tuşuna basar. Sonuç, beklediği üzere olağanüstüdür. Bu kez ılık su yerine püfür püfür bahar çiçeği kokulu ılık hava, nazik yerlerini kurulamaktadır...
Hanımlar tuvaletinin tuvalet ötesi bir şey olduğuna inanan adam tereddütsüz TP tuşuna uzanır. Bu kez de talk pudrasının okşayıcı etkisiyle kendinden geçer.
Son tuşun daha görkemli bir etkisi olacağına kuşkusu olmayan adam hemen ona da basar. Gözlerini açıp gördüğü ilk şey, hastanede uzandığı yatakta kendisine doğru eğilmiş endişeli hemşirenin yüzüdür.
- Ne oldu bana?' diye sorar acı içinde,
- son hatırladığım şey, hemşirelerin özel tuvaletinde üzerinde OTC işaretli bir tuşa basmak.'

- Biliyorum der hemşire; OTC otomatik tampon çıkarıcı demektir. Pipiniz yastığınızın altında...

22 Ağustos 2017 Salı

Vay Başına..

İmamın biri camide vaaz verirken osurunca millet gülüp makaraya almış. Bu dalga geçme köyde günlerce devam edince imam utancından ailesini alıp başka bir köye taşınmış. 
Aradan yıllar geçmiş, köyü burnunda tütmüş imamın...
“Gidem köyüme bir bakam, hem olayı millet çoktan unutmuştur” diyerek köyüne gitmiş. 
Sokakta yürürken bir delikanlıyla karşılaşmış. Delikanlının yüzü ona hiç yabancı gelmemiş. Mutlak tanıdıkların birinin oğludur diye düşünerek delikanlıyla sohbete başlamış.
-Senin yüzun hiçte yabancı gelmeyor, kimlerdensin?
-Çavuş mehmetgilin oğluyum.
- Tahmin etmiştim.. gözlerin aynı o. peki kaç yaşındasın delikanlı?
-Babam nüfus çıkarmadı emme imamın osurduğu yıl doğmuşum.

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Trafik kontrol..

Gece yarısı yolda trafik polis kontrolunda Adam durdurulur.
Polis ;
- "Ehliyet, ruhsat lütfen... Arabadan inin... Belli ki sarhoşsunuz..."
Adam iner ve savunmaya geçer ;
- "Nereden çıkarıyorsunuz sarhoş olduğumu ? Ağzıma içki sürmedim ben..."
Polis ;
- " Yok beyim belli sarhoşsunuz. Haydi size bir soru sorayım bakalım. Gece yoldasınız ve karşıdan iki ışık geliyor. Nedir gelen ?"
- " Tabii ki otomobil..."
- " Tamam da.. Mercedes mi, Audi mi, Opel mi?"
Adam şok bir durumda cevap verir;
- "Ne bileyim ben o karanlıkta !!!"
Polis ;
-" İşte gördünüz mü, sarhoşsunuz... Doğru cevabı bilemediniz..."
Adam ne yapacağını bilemez durumdayken polisten ikinci atak gelir ;
-" Peki bir soru daha. Gece yoldasınız ve karşıdan tek bir ışık
geliyor. Nedir gelen?"
- " Tabii ki motosiklet..."
- " Tamam da.. Honda mı, BMW mi, Suzuki mi?"
Adam şok bir durumda cevap verir;
- "Ne bileyim ben o karanlıkta!"
Polis ;
-" İşte gördünüz mü ? Sarhoşsunuz... Doğru cevabı bilemediniz..."
Adam bir an düşünür ve karşı atağa geçer ;
-" Peki ben size bir soru sorayım. Yol kenarında, yüksek topuklu ayakkabılı, mini etekli, file çoraplı bir hatun duruyor ? Kimdir o ?"
Polis;
-" Tabii ki bir fahişe."
Adam taşı gediğine koyar ;
-" Tamam da.. karın mı, kızın mı, anan mı?"

Motoru sıcak tutacaksın..

80'lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler.
Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken, bir yıl sonra ihtiyar karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir.
Herkes şaşkınlık içindedir.
Derken hemşire gelip adamı tebrik eder;
"Bu mükemmel bir şey! Bu yaşta bunu nasıl başardınız?
"Eee" der ihtiyar...

"Motoru sıcak tutacaksın kızım!"
Ertesi yıl ihtiyarın 20'lik karısı tekrar hamile kalır.
Ve aynı hastaneye gelirler.
Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde...
"Tebrik ederim, bu olağanüstü bir şey!"
Deyince ihtiyar kıs, kıs güler..
"Sana söyledim.Motoru sıcak tutacaksın !.."
Bir sonraki yıl ihtiyarın karısı yine hamiledir.
Ve karısı doğumhanede iken gelen hemşire ihtiyara;
"Vay be ne erkekmişsin!" der.
İhtiyar, "Motoru sıcak tutacaksın" diye cevap verince;
Hemşire dayanamaz ve atılır:

"Eh artık yağı değiştirsen iyi olacak. Bu defa ki zenci!"

İnanamayrum..

Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan laz, çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş.
Şehrin büyük bir parkında çocuğun birini gözüne kestirmiş
Önce bir not yazmış:
Çocuğuni kaçurdum. Bunu yaptuğum içun üzgünum ama kusura bakma çünki gerçekten paraya ihtiyacum var.
Yarin sabah saat 7'de falanca parktaki filanca ağacun altina bir siyah çantada 5 milyon getur.
İmza: Laz
*
Çocuğun yanına gitmiş, notu çocuğun ceketinin iç cebine koyup, doğruca evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söylemiş..
Ertesi sabah parka geldiğinde söylediği ağacın altında, söylediği renkteki çantada içinde 5 milyon olan emaneti bulmuş.
Paraların yanında bir de not varmış:
'Paran purada ama bir Laz hemşerisine nasil peyle bir şey yapar... inanamayrum, inanamayrum
.

Tetikçi..

Adam tek başına golf oynayarak vakit öldürürken, yanına bir genç yaklaşmış... " Size katılabilir miyim?" demiş, "Birlikte oynarız.."
"Peki" demiş adam. Çukurlar birer birer geride kalırken, adam gence;
"Ne iş yaparsınız" diye sormuş...
"Keskin nişancı bir tetikçiyim" demiş genç…
"Dalga geçmeyin !"
"Yoo, İşim bu.. Bakın silahım da burada" demiş ve yanındaki golf torbasından süper modern bir tüfek çıkarmış.
"Harika bir dürbünlü tüfek bu" demiş adam, hayran hayran..
"Öyledir" demiş genç, "Dürbün yüzlerce metre öteyi gösterir ve kusursuz nişan almamı sağlar "
"Herhalde bu dürbünle buradan bizim ev bile görünür" demiş adam, "Verin bir bakayım.."
Bakmış dürbünden,
"İşte evim... Yatak odası penceresi... Karım içeride... Aaa... Çıplak... Vay anasını... Bizim komşu da orada... O alçak da çıplak.."
Dönmüş tetikçiye,
"Benim için çalışır mısın?"
"Tabii" demiş delikanlı..
"Parayı veren herkes için çalışırım. Tetik çekme ücretim bin dolardır. "
"O zaman benim için iki kere çek... Önce karımı vurmanı istiyorum, tam ağzından.. Dırdırı ile bana hayatı zehreden ağzından vur fahişeyi ki, bir daha konuşamasın.. O adam da güya en iyi dostum. Arkadaş karısına göz koyan o namussuzu da tam aletinden vur ki, bir daha kimsenin karısına dokunamasın."
Tetikçi almış tüfeği eline, dürbüne dayamış gözünü.. Parmak tetikte.. Ama bir türlü çekmiyor.
"Çekecek misin o tetiği, yoksa çekmeyecek misin, hadi artık"
diye söylenmiş adam.
"Seni çok sevdim" demiş tetikçi... "Biraz daha sabırlı olursan bir taşla iki kuş vurup sana bin dolar kazandıracağım.."

Kuş Meselesi..

Günün birinde, rahibin kilise bahçesindeki kafesinden bir kuş kaybolur.
Kuşu bulması, ya da yenisini alması gerek.
Ayinden sonra cemaatine sorar:
- Kimin kuşu var?
Bütün erkekler ayağa kalkar..
- Hayır onu demedim, kuşu gören var mı?..
Bütün kadınlar ayağa kalkar..
- Hayır efendim, yani ben başkalarının kuşunu kim gördü demek istiyorum..
Kadınların yarısı ayağa kalkar..Rahip iyice kızar..
- Allah, Allah!.. Ne laf anlamaz insanlarsınız. Benim kuşumu gören var mı yahu?..
Bütün rahibeler ayağa kalkar...

Günah..

Genç kız günah çıkarmak için köyün papazına gider. 
- Günahkarım pederim. - Söyle kızım, - Karısının evde olmadığı bir gün fırıncının evine gittim. onunla günah işledim. - Allah büyüktür affeder kızım. - Eczacı ile de yaptım. - Allah affeder kızım. Kasapla,bakkalla derken kızın köyün bütün erkekleri ile yattığı anlaşılır. Papaz her seferinde hiç kızmadan Allah'ın affedeceğini söyler. - Bir şey daha söyleyelim der kız. Komşu köyün papazı ile de yattım. -Sen cehennemliksin ulan oropu. Köyünde papaz yok muydu? 

Yanlış...

Çocuk Bankta oturmuş dondurma yiyen kızın yanına gidip;
-Abla sana birşey diyecem ama yanlış anlarsın..
Kız; Sen söyle bakalım,
Çocuk; Yok yanlış anlarsın.
Kız; Yok yok sen söyle.
Çocuk; Birkere yalayabilir miyim ?
Kız dondurmayı uzatmış...
Çocuk; Bak yanlış anladın..

Nane Şekeri

Bir otele yapılan baskında bir sürü fahişe yakalanmış.
Baskında  yakalanan fahişeler o kadar çokmuş ki karakola sığmamışlar.
Dışarıda sıra olmuşlar. Tek tek ifadeleri alınıyormuş.
Yoldan geçen yaşlı bir nine uzun kuyrugu görünce merak etmiş ve sormuş:
-"Bu ne kuyruğu evladım!"
Kızlardan biri dalga geçerek;
-"Nane şekeri kuyruğu nine!!" demiş. Nine mutlu olmuş?.
-"İyi çok severim, ben de alayım..." O da girmis kuyruğa.
Polis herkesin ifadesini alıyor ya, sıra buna da gelmis tabiii.
Polis memuru karşısında yaşlı başlı kadını görünce şaşırmış.
-"Nine sende mi yedin bu naneyi " diye çıkısınca yaşlı kadın hemen
cevap  vermiş?.
-"Ah evladım!! Bende nerde o diş... Ben sadece emiyom..

23 Mart 2017 Perşembe

Taşımak..

Almış Tanrı bir miktar toprak ile suyu, ve Adem’i şekillendirmiş. Vücudunu, boynunu, kafasını; el ve ayaklarını da ekledikten sonra çekilip şöööyle bir eserini incelemeye koyulmuş, derken kuşunu da kondurmuş, ve üf, üf, üfleyerek ona can vermiş.
Tekrar bir miktar toprak ile su almış ve Havva’nın yaradılışına başlamış. Vücudunu, memeciklerini, boynunu, kafasını, derken el ve ayaklarını… Sonunda bacaklarının arasına bir de delik açıp üf, üf üfleyerek onu canlandırmış.
Havva gözlerini açmış, bir kendi vücuduna, bir de Adem’inkine bakmış..
-“Tanrım, demiş, bana koymamışsın! ben de isterim Adem’in o önünde sarkan şeyden!”

-“Üzülme kızım, demiş Tanrı gülümseyerek, o zaten senin! Sadece taşısın diye taktım o salağa!”

Gümrük..

Oldukça şık görünüşlü bir bayan uçakla İsviçre’den dönmekteydi. Yanında oturmakta olan Rahip'e
- Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?' diye sordu.
Rahip:
-Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?' diye cevapladı. 
Kadın açıkladı:
-Kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para ödedim. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?' 
Rahip:
-Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem diyerek yanıtladı..
Kadın:
-Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar' dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi. Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli,
-Peder, gümrüğe bildireceğiniz herhangi bir şey var mı?' diye sordu. Bunun üzerine Peder:
-Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi bir şey yok, evladım' dedi. 
Bu yanıtı garip bulan görevli:
-Peki, kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?' diye sordu.. 
Peder yanıtladı:
-Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!' 
Görevli kahkahadan kırıldı:
-Tamam Peder geçebilirsiniz..

maria

İspanya’da Maria adında bir kadının ilk evliliğinden 12 tane çocuğu olur. Gel zaman git zaman eşi vefat eder.
Belli bir süre geçtikten sonra Maria yeniden evlenir ve bu evliliğinden 15 tane daha çocuğu olur.
Aradan on yıl geçtikten sonra ikinci eşi de Allah’ın rahmetine kavuşur. Eşinin vefatının üstünden fazla bir zaman geçmeden Maria da ölür.
Cenazesinde rahip konuşmaya başlar:
- En sonunda Tanrı Ahirette onları bir araya getirdi.
Maria'nın çocuklarından biri:
- Peder hangi eşinden bahsediyorsunuz. Birincisi mi yoksa ikincisi mi?
Peder:
- Hayır, hayır... ben bacaklarından söz ediyorum !!!

2 Ocak 2017 Pazartesi

Konuşma Sanatı...

Kadın sinir içinde cep telefonundan "Bu saate kadar hangi cehennemdesin?"diye kocasını aramış...
Kocası "Aşkım o hiç unutamadığın harika elmas gerdanlığın bulunduğu kuyumcu Var ya... Hani o zaman param yoktu alamamıştım, 'Sevgilim bir gün mutlaka bunu sana alacağım, göreceksin' demiştim.. Hatırladın mı?"
Kadın birden yumuşamış,konuşurken Heyecandan titreyen sesi ile "E.. Evet bir tanem hatırlamaz olur muyum?.."diye cevap vermiş..
Evet balım" demiş Adam... İşte o kuyumcunun hemen yanındaki barda arkadaşlarla içiyoruz meleğim..!