Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış
çalışmıştı. Pastacı çıraklığı ile başladığı hayata, pastane sahibi olarak devam
etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin
sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.
Bir gün karısına:
- Paraları mezara götürecek halimiz yok,
kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim dedi. Bizim oradaki hemşerilerle
konuştum. Her şeyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para
bize ömrümüzün sonuna kadar yeter. Çocukları da güzel üniversitelerde okuturuz.
Temel’in teklifini sevinçle kabul etti karısı
Fadime…
*
Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını
dolara çevirdi.
Bir milyon doları olmuştu.
Karısını yanına aldı. Uçağa bindi. Los
Angeles'e uçtular bir gün.
Uçsuz bucaksız nevada çölleri üzerinde
uçarken, uçağın motorunda bir arıza belirdi. Las Vegas'a zorunlu iniş yapmak
zorunda kaldılar.
Uçak şirketi görevlileri:
- Buranın en lüks otelinde, şirketimizin
konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın.
Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza, derler.
- Kumar mı? dedi… Temel karısına..
- Kumardan kazanmayı düşünen kafayı yemiş
olmalı… Allah göstermesin.
Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500
dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı.
Arkası da çorap söküğü gibi geldi. Temel her
şeyini rulet masasında bıraktı.
Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler
sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti, hızla tuvalete koştu. Tuvalet
kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de
metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bir
25 sentlik sıkıştırdı. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri
anlamıştı.
Temel:
- Çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi
hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size
ödeyeceğim dedi.
Kartı aldı, cebine attı. Tuvalete döndüğünde
kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı, çıktı.
Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına,
tek kollu canavar çıktı.
Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir
şangırtı... Alet boşaldı adeta.
Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı.
Bunları fişe çevirdi, rulet masasına döndü.
Gerisi peri masalı...
İki saat içinde tam 2 milyon doları olmuştu.
*
İki ay sonra yeni Kaliforniyalı Temel, boş
oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını fark etti. Elinden gelen tek iş
pastacılıktı. Parası da vardı. Bir pastane açtı.
Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los
Angeles'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı, Temel
pastaneleri...
Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en
zengin adamları arasına girdi.
Temel pastanelerinin onuncu yılı dolayısı ile
büyük bir gece düzenlendi. Temel yemeğin sonunda konuşma yapmak için kürsüye
çıktı, tüm başına gelenleri anlattı..
- Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek
kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse
Amerika'daki her taşın altına bakacağım.
Şirketin genel müdürü sordu:
- Ama Temel Bey, size 25 sent borç veren
adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz. Adı, adresi sizde olmalı zaten.
- Bana 25 sent veren umurumda değil dedi
Temel.
- Ben, tuvaletin kapısını açık bırakan adamı
arıyorum!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder