Acayip
yakışıklı bir zenci Amerika 'da çok lüks bir otelden içeriye girmiş. Bir elinde
Bond çanta, omzunda bir papağan. Resepsiyondan odasına çıkarken akşam yemeği
için 100 kişilik yemek servisi istediğini söylemiş. Akşam restoranın kapısından
yine elinde Bond çanta, omzunda kuş, tek başına girmiş. Oturmuş yemeğini
yerken, papağan masaları dolaşıp geri kalan 99 yemeği birer birer yiyip
bitirmiş. Otel personeli toplanmış fal taşı gibi açılmış gözleriyle olayı
izlerlerken şef garson dayanamamış,
-“Bu
ne iştir..?” diye sormuş. Zenci anlatmaya başlamış:
-“Bir
tarihte İstanbul 'a tatile gittim. Kapalıçarşı'da gezerken eski bir lamba
buldum, beğendim aldım. Döndüğümde lambayı silip temizlerken içinden bir cin
çıktı, '3 dilek hakkın var, dile benden ne dilersen' dedi. İlk dilek olarak,
bir çanta param olsun, harcadıkça içi tekrar parayla dolsun istedim, işte bu o çanta,
yıllardır harcarım, her açışta yine doludur. İkinci olarak dünyanın en
yakışıklı zencisi olayım dedim, işte görüyorsunuz. Eh, bir erkek hem paralı,
hem de yakışıklı olursa başka ne ister… doymayan bir kuş isterim’ dedim... yanlış anladı lavuk !!.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder