Şehmuz
ilkokulda okumaktadır. Bir gün, okula bir gözü mor gelir. Öğretmeni Şehmuz’u
yanına çağırıp gözüne ne olduğunu sorar. Şehmuz;
- Akşam ailecek yattık. Işıklar
söndükten biraz sonra Babam "çocuklar
uyudunuz mu?" diye seslendi. Ağabeylerim uyumuştu
Herhalde. Ben uyumamıştım, "ben
uyumadım baba” dedim. Babam da benim gözümü morartı.
Öğretmen;
- Oğlum Şehmuz bazen babalar
uyudunuz mu diye sorduğunda uyumamışta olsak ses çıkarmamamız gerekir. Anladın
mı yavrucuğum.
Ertesi gün Şehmuz okula diğer
gözü de morarmış bir şekil de gelir. Öğretmen yine Şehmuz‘u yanına çağırıp ne
olduğunu sorar. Şehmuz;
- Öğretmenim akşam her günkü gibi
yattık. Işıklar söndükten biraz sonra babam "çocuklar uydunuz mu?" diye seslendi. Ben uyumamıştım Ama
tembihlediğiniz gibi sesimi çıkarmadım. Babam annemin üzerine çıkıp sallanmaya
başladı. Biraz sonra annem "bey
ben geliyorum." dedi babam da "ben de geliyorum" diye mırıldandı. Ben de dayanamadım "nereye gidiyorsunuz ben de
gelicem" deyince babam kalkıp beni patakladı.
Öğretmen;
- Yavrucuğum bazen Anne-babalar
bir yerlere giderler ama yanında kimse gelsin istemezler, böyle durumlarda
sesini çıkarmaman gerekir.
Ertesi sabah Şehmuz bir kolu
kırık okula gelir. Öğretmeni hayretler içinde Şehmuz’un yanına gider ve kolunun
nasıl kırıldığını anlatmasını ister. Şehmuz başlar anlatmaya.
- Öğretmenim, akşam yattıktan
sonra babam "çocuklar Uyudunuz mu" diye sordu. Ben uyumamıştım Ama sesimi
çıkarmadım. Babam annemin üstünde sallanmaya başladı. Biraz sonra annem
arkasını döndü, babamda annemin arkasına geçti. Böylece bir süre sallandıktan
sonra annem "çocuk
istiyorum" dedi,
Babam da "ben de
bir kızımız olsun istiyorum " dedi. Ben de dayanamadım babamın arkasına
geçip " Ben de
bisiklet istiyorum.." dedim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder