5 Eylül 2016 Pazartesi

Agam Yetiş..

Anadolu’nun Ağalık düzeni süren bölgelerinde, herkes başı sıkışınca, bir derdi olunca doğru ağaya koşar. Çünkü Ağa güçlüdür, beceriklidir, her şeyi bilir.
Küçük Reşo'nun da kamışına su yürümüş. Yani ergenliğe erişmiş. Ama bu farkında değil aleti devamlı şişiyor ağrıyor. Hastalandığını sanmış ve doğru Ağaya koşmuş. Kapıyı açan Ağaya aletini göstererek ağlamaklı bir sesle:
- Ağam şişti, inmir...!
Ağa durumu anlamış. İçerden buz almış ve Reşo'nun alete buzu basmış. Buzun etkisiyle ağrı ve şişlik kalmamış. Reşo rahatlamış ve mutlu bir şekilde eve dönmüş. Ama ertesi gün aynı dert. Yine şişlik ve ağrılar. Tekrar Ağaya koşmuş. Yine buz faslı. 3. gün yine ağrı ve şişten şikâyetle Ağaya koşmuş. Kapıyı çalmış. Bu kez Ağanın karısı açmış kapıyı.
- Abla Ağam evde yoh midir?
- Yohtir Ula! ne yapacaksın Agayi?
Reşo, bu kez Ağanın karısına aleti işaret ederek, sızlanmış:
- Abla şişti. İnmir..!
Abla durumu anlamış ve Reşo'yu içeri almış. Reso'nun aletini bir güzel indirmiş ve göndermiş. Reşo, bu tedavi yönteminden oldukça memnun kalmış. Ertesi gün yine dayanmış Ağanın kapısına.
Kapıyı bu kez Ağa açmış.
- Yine ne var ula, demiş
- Ağam, abla yohtur.?
- Ablayı ne yapacaksın ula poh yiyen?
Reşo, aletini işaret ederek;

- Vallah Ağam o senden eyidir. O hem şişini indirir. Hem de iltihabini alir.

Hiç yorum yok: