Olay
bir sahil kasabasında geçer.
Ege
'nin meltemleriyle ünlü bir sahil şehrinin rüzgârlarıyla ünlü bu kasabasında
geceler alabildiğine sakindir. Ağustos böcekleri Top 10'a aday şarkılarını
söyleyip köşelerine çekildi mi geceler sadece uykusu kaçmış sivrisineklere
kalır. Bir de sivrisinekler yüzünden uykusu kaçmış insanlara...
İşte
gecelerden böyle bir gece, söz konusu sahil kasabasının hastanesine yaralı bir
karı koca getirilir. Karı ve koca hastanenin acil servisi önünde sedyeye yatırılır.
Kadının
başında ağır bir darbe vardır ve kanlar akmaktadır. Omuzunda ise birinci
dereceden bir yanık söz konusudur. Kadın ağlamaktadır...
Yandaki
sedyede yatan kocasında ise gözle görülür bir darbe görülmemektedir. Adam zaman
zaman acıyla gözlerini kırpıştırmakta acısı hafifler hafiflemez de kadını
sakinleştirmektedir.
Az
sonra hastanenin doktorları koşuşturur. Kadının başındaki yaraya ve yanığa
müdahale edeceklerken kadın feryatla bağırır.
-
"Beni bırakın kocamla ilgilenin."
Doktorlar
adama nesi olduğunu sorarlar, adam şortunun fermuarını indirir. Adamın penisi
kopmak üzeredir. Şaşkınlık içindeki doktorlar derhal adamı ameliyata alırlar.
İnceldiği yerden kopmak üzere olan penis itina ile dikilir teğel atılır.
Kadının
başındaki yaraya tampon yapılır, yanık iyileştirilir. Fakat doktorların kafası
iyice karışmıştır. Çünkü olay ilk bakışta ileri derecede Bosna-Hersek savaşı
gibi bir karıkoca kavgasını andırmaktadır. Fakat kadın ve kocası hastaneye birbirlerini
sarılıp okşayarak getirilmiştir. Üstelik hastanede kaldıkları süre içerisinde birbirlerine
“sevgilim, canım”dan başka hiçbir kötü söz sarf etmemişlerdir. Hastanede
görevli olan polisler karı ve kocanın ifadesini almak istediklerinde durum
aydınlanır olay şudur:
Erkeğin
canı omlet istemektedir... Mutfağa girer... Tavayı alıp üstüne insanları uçuran
yağdan koyar. Yumurtaları da bir güzel kırmaya hazırlanırken içeri kadın girer.
Sıcak ve sessiz gecede kadın kendini Sharon Stone gibi hissetmektedir… Adam
yumurtaları tavaya kırarken kadın adamı tahrik etmeye başlar. Bir süre öpüşüp
koklaşırlar. Sonra kadın adamın cinsel organına pipet muamelesi yapmak üzere eğilir.
Adamın tavada omleti pişerken aşağıda mercimek fırına verilmektedir. Adam ayakta,
omlet tavada, kadın ise eğilmiş pipetle kola içer pozisyonda bir süre daha
oynaşırlar... Adam gözlerini açtığında tavadaki omletin alt tarafın iyice
piştiğini fark eder. Omleti ters yüz etmenin zamanıdır. Fakat çevresine bakınan
adam etrafta teflon veya tahta bir kaşık göremez. O anki pozisyonu ve zevki
bırakıp çekmecelerde teflon kaşık aramayı da göze alamaz. Yumurtayı filmlerdeki
gibi hoplatarak ters çevirmek gelir aklına. Sevinçle tavayı hoplatır. Omlet
havaya fırlar, tavanın içindeki yağlar da...
Ve
tavadaki kızgın yağ kendi halinde nefesli sazlar sınavına hazırlanan kadının
omuzuna dökülür. Omuzuna kızgın yağ dökülen kadının gözleri kararır. "Ah
yandım ben Allah'ım" diyen kadın can havliyle ağzındaki yabancı cismi ısırır
ve dişleri orada kilitlenir.
Cinsel
organı ısırılan adam ise kadının tuttuğunu bırakması için elindeki tavayı kadının
kafasına indirir sertçe... Kafasına tavayı yiyen kadın tuttuğunu bırakır ve bayılarak
yere düşer. Acıyla ikisi birden yerlere serilirler... Az sonra kendine gelen adam
bir ambulans çağırır ve hastaneye giderler.
Ambulans
sirenleriyle uykuları kaçan ağustos böcekleri kendilerine bis yapıldığını sanıp
yeniden şarkı söylemeye başlarlar. Bazı sahil kasabalarında hastanelerde çok
ilginç şeylere şahit olunur.
Gani Müjde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder